26 Temmuz 2016 Salı

ALİM KÖFTE

YOL LEZZETLERİ:  ALİM KÖFTE

Yollara devam. Bu defa Sandıklı’dan geçiyoruz. Antalya karayolu 1. kilometredeyiz. Yine yol üzerinde bir mekan. Yeri çok merkezi. Burası da es geçemediklerimden..
Köfte, sucuk, çöp şiş. Üç çeşit yemek var. İkramlar nefis. Çoban salata, süzme yoğurt ve kızarmış ekmek. Süzme yoğurt tadına doyulmaz cinsten, hafif yanık kokulu. Kızarmış ekmekleri yapmak için mermerden özel bir alet yaptırmışlar. Üzerlerini tereyağladıkları ekmekleri bununla bastırıyorlar. Sonuç, çıtır ve çok lezzetli ekmekler. Aman dikkat, fena yedirir :) Kendi yaptıkları ayranı bakır kupada veriyorlar. Her şey tertemiz.

Köfteler harika.  Kuzu çöp şiş de öyle. Yumuşacık ve lezzetli. Etler de pişirilişleri de çok iyi çünkü. Kömür ateşinde pişen sucuğu da kendileri yapıyorlar.  Afyon’un meşhur ekmek kadayıfını da öyle… Hemen her şey kendi üretimleri.  Burası bir aile işletmesi. Bu lezzetler Alim Usta’nın (Alim Ataç) elinden çıkıyor. Eşi de onunla birlikte çalışıyor. Güler yüzlü, nazik insanlar.

Hem açık hem kapalı alanları var. Servis her zaman hızlı. Fiyatlar çok uygun, kredi kartı da geçiyor. 2011’den beri hizmet veriyor  Alim Köfte.

Ben, yemek için yollarda büyük tesisleri tercih etmeyenlerdenim. Sıradan yemekler ve sıradan bir hizmet var genelinde. Kalabalık da cabası. Küçük yerlerde, müthiş lezzetler tatmak varken pek de anlamlı gelmiyor bana. İşte Alim Köfte böyle özel bir yer. Uğramadan geçmeyin.

Antalya Karayolu 1. Km. Sandıklı Afyonkarahisar

Telefon: : 0506 340 03 35

21 Temmuz 2016 Perşembe

AFŞAR GÖZLEME EVİ

YOL LEZZETLERİ: AFŞAR GÖZLEME EVİ

Seyahatler sırasında yollarda karşılaşabileceğiniz çok özel lezzetler var. Ara ara keşiflerimi paylaşacağım. İlki, birkaç yıldır yolum düşünce uğramadan edemediğim bir mekan: Afşar Gözleme Evi.

Afyon-Denizli-Antalya karayolu üzerinde, Sandıklı’yı geçince Burdur’a gelmeden sağınızda ağaçlı bahçesiyle gözünüze çarpacak bir yer. Afşar, Dinar ilçesinin bir köyü. Ama burası kara yolu üzerinde.
Menüde köy kahvaltısı, sucuklu yumurta, tavada yumurta gibi seçenekler de var. Benim favorimse gözlemeler. Büyük bir rahatlıkla söyleyebilirim ki, hayatımda yediğim en ince gözleme. Buna keza iç malzemesi bol ve yufkası da çıtır çıtır. Aile işletmesi. İçerİde iki hanım gözlemeleri hemen sipariş üzerine açıyorlar. Peynirli, patatesli, ıspanaklı, yumurtalı, sucuklu çeşitler var. Ya da bunlardan istediğiniz karışık kombinler yapılabiliyor. Daha önce başka bir yerde rastlamadığım haşhaşlı gözleme de farklı bir lezzet olmuş. İçine biraz şeker ya da bal vb. bir şey eklerlerse daha da güzel olabilir. Gözlemeler büyük, fiyatlar çok çok uygun. Yanında getirdikleri taze köy domatesleri de ayrı bir güzel. Başka yerlerde gözleme yediğimde, bir şişkinlik ve pişmanlık halinde kalkarken, burada  yedikten sonra sizin de bu hissi kesinlikle yaşamayacağınızı garanti ediyorum.

Ayranları nefis. Kendileri yapıyorlar. Egelilerin çok iyi bildiği bir fenomen olan Zafer gazozunu da burada içebilirsiniz. Bu vesileyle, bu gazoza bayılan kız kardeşim Menevşe’ye de sevgiler:) 

Bu arada iki kişi zaten 14-15 lira falan tutan hesabın üstüne kalan bozukları dahi bahşiş olarak almayıp geri veren bu tok gözlü, gönlü güzel insanlara da buradan selamlarımı gönderiyorum.

Geniş, yemyeşil ağaçlı bahçesiyle de yaz günleri bile serin bu mekanı yolculuk sırasında mola verilecek yerler listenize ekleyin mutlaka. 










SULTANA KANAT ET

SİZ ‘FERİK’ DENEMEDİNİZ Mİ HALA ?

Tavuk tavuk olalı böyle bir lezzet tatmamıştık herhalde. İstanbul Maltepe’deyiz bu defa. 
Sevgili arkadaşlarımız Hakan-Berrin Karatoprak çiftinin önerisiyle, ferik yemek için Sultana Kanat Et’e gidiyoruz. Yolda giderken nedir bu ferik diye soruyorum. Yiyince anlarsın diyorlar.
Mekan Maltepe sahilde. Lüks de salaş da değil. 2003 yılında başlamışlar. Masaya önce, küçük kaplarda rengi farklı bir tereyağı geliyor. Kızarmış ekmekle tabi. Tereyağını, köri ağırlıklı olmak üzere zevke göre baharatlarla karmışlar. Müthiş olmuş. Başka bir yer olsa sırf bunu yiyip kalkabilirdim. Anladığıma göre bu yağdan satın alabiliyorsunuz da. Ama evde yapmak da zor değil tabi. Ferik kısmına gelmeden önce menüden bahsedeyim. Başlangıçlarda çorba, bir de ekşi elma sosu/soya sosu ile servis edilen bir sebzeli börek var. Sultana salata çokça tercih ediliyormuş. Yeşillik, turşu, salatalık, mısır, hindi jambon, kaşar, havuç, kırmızı lahana, roka ve özel sos (mayonezli) var. İnce kıyım karışık aşçı salata da denenmeli. Benim favorim gavurdağı. Salatalar hemen o an yapılıyor. Hakiki zeytinyağı ile servis ediliyor. Menü %80 tavuk eti ağırlıklı. Kalanı kırmızı et.  Kanat, külbastı, şiş, adana, bonfile ve çeşitli ızgaralar var zaten. Kanadı özel baharatlarla marine edip, pane olarak kızartıyorlar. Hem de kemiksiz. Yanında da tartar sos. Şefin tavsiyesi kısmındaki her şey denenebilir. Tavuk göğüs tandır, soyalı mantarlı tavuk kavurma, piliç mexican, piliç emense (beşamel soslu, kaşarlı, ıspanaklı bir yemek), tavuk kokoreç, doldurulmuş eskolop (sinirsiz etin incecik dövülmesi ve arasına çeşitli malzemelerin sarılmasıyla yapılıyor) gibi nefis seçenekler var.
Öncelikle tereyağlı, dereotlu tavuk yaprak ciğer denedim. Güveçte yapılıyor. Çok beğendim. Ve ferik… Bu yemeğin patentinin buraya ait olduğunu öğreniyorum. En körpesinden pilicin kanadı kullanılıyor. Kanatlar açılıyor, terbiyeleniyor, sonra kiremitte tereyağ ve sarımsakla pişiriliyor. Sonuç müthiş. Sosunu da kesinlikle ziyan etmeyin derim.
Tatlılarda her zevke göre alternatif mevcut. Şam fıstıklı parfe, tahinli incir tatlısı, kabak tatlısı, ballı muz, limonlu kızarmış tahin helva… Ayrıca rakı, şarap, viski gibi alkollü içecekler de bulunuyor. Fonda hafifçe çalan sanat müziğiyle nezih bir meyhane ortamı da var aslında. Ama ailece de rahatlıkla gidilebilecek bir yer.
Bu lezzetlerin yaratıcısı Arif Usta ile konuştuğumda elli küsür yıllık bir tecrübeyi, mekanın sahibi Şeref Yavuz’la birlikte burada harmanladıklarını anlatıyor. 

Uzun zamandır tavuk yemek pek içimden gelmiyordu açıkçası. Buraya yolum düşene kadar. Vejeteryansanız dahi, nefis salataları ve tereyağı için bile gidebilirsiniz.

Tavuk hakkında bildiğiniz her şeyi unutmak için yolunuzu düşürün buraya. Rezervasyon yaptırmayı unutmayın ama. 

Sultana Kanat Et
Maltepe Yalı Mah. Rıhtım Cad. 3/A
0216 2402866

20 Temmuz 2016 Çarşamba

TİRİT EV YEMEKLERİ

ANADOLU'NUN EFSANE LEZZETİ: TİRİT


Tiridine tiridine bandım :)… Hemen herkes bilir herhalde bu Kastamonu türküsünü. Peki burada sözü geçen tirit ne ola ki acaba?

‘Tirit’in temel malzemesi et suyu ve kurumuş ya da kızartılmış ekmek. Bu altyapı üzerine çeşitlemeler yapmak mümkün. Yani tüm Anadolu’da karşınıza çıkabilecek bir yemek usulü aslında. Köy düğünlerinde de sıklıkla tercih edilir. Leziz ve bir o kadar besleyicidir. Koyun, kuzu, tavuk, dana, ördek, kaz gibi farklı etler kullanılabilir.
Ankara’da tirit yaptılar da biz mi yemedik diyenler varsa, Çayyolu’ndaki ‘TİRİT’den haberleri yok demektir.

Muzaffer-Fadime Özcan, yemek yapmayı da konuk ağırlamayı da çok seven insanlar. Muzaffer bey mobilya dekorasyon, eşiyse giyim öğretmenliğinden emekli. Aydın’da başlayan meslek hayatları Kütahya’da devam etmiş. Zaten Fadime hanım Kütahyalı. Her ikisi de mutfağa girdiklerinde yeni lezzetler denemeyi seviyorlar. Uzun yılların sonunda emekli olup Ankara’ya döndüklerindeyse hep kafalarında olan restoran açma işi nihayet gündeme geliyor. Emekli ikramiyelerini sermaye olarak ellerine alıp birkaç yer bakıyorlar, hatta Eskişehir’i bile düşünüyorlar. O sıralarda bir arkadaşlarının, burada var istediğiniz gibi bir yerim var, gelin açın restoranınızı demesiyle, rota Çayyolu’na çevriliyor. Gayet de iyi oluyor. 2013 yılından beri Tirit, butik tarzdaki Sarnıç AVM’de yerini almış. Başlarda gelen arkadaşlarından para almaya çekinmişler. Sonra sonra bir kademe daha atlayıp hesapları alta yuvarlamaya başlamışlar. Ticarete alışmaları zaman almış. Aslında hala o saf, o amatör ruhla götürüyorlar işi. Ve bence işin sırrı burada.

Menüye gelirsek; mutlaka ezogelin çorbası bulunuyor. Evlerde yapılması zahmetli olduğu için özellikle seçmişler. Yanında farklı bir çorba daha… Mesela bugün domates vardı.

Tirit, üç farklı çeşidiyle menüde yerini almış. Kuru fasulye tiridi, Kütahya Simav’ın göl fasulyesiyle yapılıyor. Simav gölü, baharda sular çekilince tarım alanına dönüşüyormuş. İşte orada yetişen fasulye bu. Küçük ve çok lezzetli. Kuru fasulyenin altına ise küçük küçük kesilmiş köy ekmeği döşeniyor. Simit tiridi, Muzaffer beyin de memleketi olan Kastamonu’ya ait. Susamsız ve kuru özel bir simit, et suyuna doğranıyor. Üzerine yoğurt, kavrulmuş kıyma ve tereyağı ekleniyor. Yufka tiridi ise kuzu gerdan etiyle yapılıyor. Altında yine et suyuna batırılmış yufka ruloları var. En üstte de salçalı sos. Özellikle Orta Anadolu’da çok bilinen bir yemek. Üçü de ayrı ayrı denenmesi gereken lezzetler. Bu arada öğrendiğime göre Kastamonu mutfağında 800 çeşit yemek varmış.

Tirit’in alışverişini yaparlarken evlerinin mutfağına aldıkları kalitede malzeme  seçiyorlar. Bulyon, endüstriyel yağ, mısır şurubu ve her tür lezzet vericiyse kesinlikle girmiyor. Tiritlerin dışında, mantı, çi börek, kuru köfte, kadınbudu köfte ve kuymak da bulunuyor. Hepsi ev tadında… Porsiyonlarsa oldukça doyurucu. Ben kadınbudu köfteyi çocukluğumdan beri pek sevmem. Ancak burada yediğim gerçekten nefisti. Beni hiçbir şekilde rahatsız etmedi. Yağı, kıyması, pirinci her şey kıvamındaydı. Çi börek aşırı yağlı değil. Harcı bol ve lezzetli. Ayrıca tüm bu yemekler hazır bekletilmiyor. Sipariş alındığında o an hazırlanıyor. Bir de her güne özel bazı yemekler çıkıyor. Mesela Pazartesi Arnavut ciğeri, Cuma etli bamya, Cumartesi keşkek gibi. Keşkeği yazın yapmayı tercih etmediklerini de ekleyeyim.

Sabah 08.00 de açıp, akşam 19.30 da kapanıyor Tirit. Yani kahvaltı da edebilirsiniz. Kahvaltı tabağının yanı sıra sucuklu yumurta, omlet ve menemen de yapıyorlar. Tatmadım ama börek ve kurabiye çeşitleri de enfes görünüyorlardı. Tatlı olarak revani, sütlaç ve incir uyutması (sütlü incir tatlısı) var. İncir uyutması her yerde karşınıza çıkacak bir tatlı değildir. Ayarını da herkes tutturamaz zaten. Fadime hanım, bu tatlının da hakkını vermiş.  

Çayları hep taze. Çünkü sadece 11 çay bardağı çıkan bir demlik kullanıyorlar:) Bittikçe demleniyor yeniden.

Tirit Pazar günleri kapalı. Paket servis yapmıyorlar ama tiritler hariç her şeyi sipariş verip hazırlatabiliyorsunuz. Mantıyı da kiloyla satın alabilirsiniz.

Daha önce hiçbir yerde rastlamadığım bir şeyle karşılaştım burada: ‘Kesinlikle bahşiş kabul edilmez’. Yanlış okumadınız. Hatta onlar görmeden müşteri bıraktıysa bile arkasından koşup iade edecek kadar kararlılar bu konuda.

Temiz, sağlıklı ve lezzetli özelliklerini her mekanda bir arada bulmak mümkün olmuyor maalesef. Tirit, bunların yanı sıra, prensipli işletmeciliği, bir o kadar da güler yüzlü ve saygılı iletişimleriyle benim gönlümü kazandı. İşlerini severek yapan insanların yaydığı güzel enerji yemeklere olduğu kadar size de bulaşıyor. Bir denemeden sonra alışkanlık yapacağı kesin:)



Ahmet Taner Kışlalı Mah. 2902 sok. 7/8 Çayyolu-Ankara

Tel: 0312 2402866

13 Temmuz 2016 Çarşamba

HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI

SOFRALARA GELEN YENİ AROMA

Hindistan cevizi yağının faydalarını son zamanlarda çok sık duyar olduk. Şimdi burada hepsini tekrar sıralamayacağım. Uzun bir süredir zaten cilt bakımı için kullanıyordum. Çok da memnunum. Ayrı ayrı kremler taşımaya gerek yok. Tek kavanoz her işi görüyor. 

Hindistan cevizi yağının yenildiğini, yemeklerde kullanıldığını da biliyordum. Bu tat ve koku bizim mutfağımızda daha çok tatlılarla bütünleşmiş. O yüzden başta yadırgamanız doğal. Ancak önyargıya gerek yok.  Bugün ilk kez denedim. Tavada yumurta yaparken tereyağın yerine koydum. Gayet de güzel oldu. Şimdi efendim siz tropikal bir adada olsanız, falanca otelin sabah kahvaltısında hindistan cevizi yağında pişirilmiş sebzeli omlet getirseler (ki getiriyorlar), siz de yağın ne olduğunu bilmeden yeseniz, 'mmm ne nefis, ne egzotik bir lezzet' diyeceğinizi adım gibi biliyorum. O açıdan ortama göre algı değiştirmeyi bırakıp, beslenme alışkanlıklarımızı vücudumuzun hayrına olacak şekilde değiştirelim. 

Yağı internetten sipariş edebileceğiniz gibi, organik ürün satan çeşitli dükkanlarda ve Lokman Hekimlerde de bulabilirsiniz. Yemek için kullanacaksanız buzdolabında sakladıklarına dikkat edin ama:)